Kazakistan Stratejik Araştırmalar Enstitüsünce başkent Astana’da başlayan “Orta Asya Güvenlik ve İşbirliği Forumu”nda (CAF), Türkiye’den Dış Politika Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Uzmanı Prof. Dr. Ferhat Pirinççi, Türkiye Politik ve Stratejik Araştırmalar Vakfı (TÜRPAV) Yönetim Kurulu Üyesi Sinan Demirtürk katıldı.
Dış Politika Enstitüsü Başkanı Bağcı,yaptığı açıklamada, ekonomik, sosyal ve siyasal bakımdan yeni bir sürece giren Orta Asya ülkeleri için düzenlenen forumun çok önemli olduğunu söyledi.
Forumda önemli konular hakkında yeni bilgi ve görüşlerin paylaşıldığına işaret eden Bağcı, “Kazakistan’ın önümüzdeki süreç için bütün Orta Asya ülkelerini kapsayıcı vizyonu çok önemli.” dedi.
Bağcı, Orta Asya’nın en önemli iki ülkesi olan Kazakistan ile Özbekistan’ın gelecekte Doğu ile Batı arasında ara geçiş ülkeleri konumuna geleceğini söyleyerek “Bu ülkeler, gelecekte enerji, insan ve ürün taşımacılığı, güvenlik konuları gibi ortak sorunları da birlikte çözmek zorunda kalacak. O nedenle bu sorunları şimdiden konuşmak daha iyi.” ifadesini kullandı.
Rusya-Ukrayna Savaşı’yla Orta Asya ülkelerinin, Rusya’nın doğu politikalarıyla Çin’in de batı politikalarıyla tam ortada kesişen bir coğrafyada olduğunun daha net görüldüğünü vurgulayan Bağcı, “İki tarafı da çok iyi dengelemek gerekirken, diğer taraftan Hindistan, Avrupa Birliği (AB) gibi ülkelerin de buraya bakış açısının değişmeye başladığını görürüz.” değerlendirmesinde bulundu.
Bağcı, “Özellikle Türk dünyası içindeki gelişmeleri de göz önünde bulundurarak Kazakistan’ın önümüzdeki dönemde sesi daha da yüksek duyulacak.” dedi.
“Uluslararası sistem büyük bir dönüşümden geçiyor”
SETA Uzmanı Pirinççi de uluslararası sistemin büyük bir dönüşümden geçtiğini belirterek “Bu değişimde bütün aktörler, Asya’nın yükselişte olduğu kanaatinde. Asya’nın yükselişine baktığımızda klasik Çin ve Hindistan’ın yanı sıra Orta Asya da merkezi role sahip.” değerlendirmesinde bulundu.
Pirinççi, bölge ülkelerinin bu dönüşümü görmeleri açısından forumu önemli bir girişim olarak nitelendirdiğini belirterek “Şüphesiz, burada ortaya çıkacak görüşler de ilerleyen süreçlerde, yeni organizasyonların ve platformların oluşmasına vesile olacaktır.” ifadesini kullandı.
Orta Asya’yı iki boyutta ele aldığını anlatan Pirinççi, “Birincisi; jeopolitik bir merkez olma boyutu, ikincisi ve daha önemlisi; Türk Devletleri Teşkilatı boyutudur. Bu ülkeler, TDT üyeleridir. Dolayısıyla Türkiye’nin de içinde olduğu TDT bölgesini ilgilendiren risklerle yüz yüze gelip, o risklere yönelik çözümler üretilmesi, bu risklerin üstesinden gelmesi açısından bu etkinlik çok önemli.” diye konuştu.