ICYF Yıllık Yönetim Kurulu Toplantısı, Dünya Ticaret Merkezi’ndeki ICYF merkez ofisinde yapıldı.
Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Ayhan, ülkelerin gelişmesinde önemli rol oynayan gençlerin kapasitesinin artırılması amacıyla her yıl İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerden bir şehri “Gençlik Başkenti” olarak seçtiklerini ve yıl boyunca bu şehirde uluslararası etkinlikler düzenlediklerini söyledi.
Toplantının gündem maddelerinin birinin de yeni başkan seçimi olduğunu belirten Ayhan, “2024 için Azerbaycan’ın Şuşa şehri ve Fas’ın Marakeş kenti adaydı. Ancak Fas, yakın zamanda yaşadığı deprem nedeniyle başvurusunu 2025 yılına erteledi. Biz de Gazze’de yaşanan olayları ve Şuşa’nın özgürlüğüne kavuşan bir İslam beldesi olmasını da dikkate alarak, Şuşa’yı ‘2024 yılı Gençlik Başkenti’ olarak ilan ettik. Marakeş’i depremden etkilenen kardeşlerimizde dayanışma için ‘2025 yılı Gençlik Başkenti’ olarak ilan ettik.” ifadelerini kullandı.
Ayhan, önceki gün Azerbaycan’da Karabağ Zaferi’nin 3. yıl dönümünün kutlandığını hatırlatarak, 2016 yılında İstanbul ile başlayan gençlik başkentlerin 10’uncusunun özgürlüğüne kavuşan Şuşa olarak belirlendiğini bildirdi.
Gençlik başkenti olarak seçilen şehirlerde uluslararası faaliyetler yaptıklarını belirten Ayhan, şunları kaydetti:
“Gençlik başkenti olarak ilan ettiğimiz şehirlere o yıl odaklanıyoruz. O şehrin gençleriyle dünyanın diğer taraflarındaki gençleri bir araya getiriyoruz. Çeşitli temalarla programlar düzenliyoruz. Genç bilim insanlarını teşvik etmek veya hafızlık yarışması, güzel Kur’an okuma yarışması, klasik ve modern sanatlarda yarışmalar yapmak gibi çeşitli başlıklarda ve formlarda programlar gerçekleştiriyoruz.”
“Türkiye’nin Gazze meselesindeki duruşu çok önemli”
Taha Ayhan, İsrail’in abluka altındaki Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına ilişkin, şu değerlendirmede bulundu:
“Filistin’in işgali ve o işgali gerçekleştiren terörist organizasyonunun bize gösterdiği gerçek şu ki biz sadece ümmet olarak uyanmıyoruz, insanlığın uyanışa şahitlik ediyoruz. Bugün New York’ta, Londra’da, Paris’te, Berlin’de, Tokyo’da eylemler yapıldığına şahit oluyoruz. Bunun sebebi, işgal devletinin ve işgal terör örgütünün yaptığı mezalimin artık arşı alaya ulaşmış olması. Artık insan vicdanına sığmayacak bir boyuta ulaşması.”
Türkiye’nin bu konuda söylem geliştirdiğini ifade eden Ayhan, bu söylem üstünlüğünün bu zalimliğe karşı uyanışın bir göstergesi olduğunu belirtti.
Ayhan, Batı’nın başı çektiği bir siyasi blokun Gazze meselesiyle alakalı kısa dönemli, küçük hesaplarını görmeyle alakalı bir anlaşmaya vardığının anlaşıldığını belirterek, “Gazze’deki o direniş örgütlerinin bir terör örgütü olarak sınıflandırılması ve onun aradan çıkartılması gibi çok kısa vadeli hesaplar peşindeler. Halbuki orada kendi milletini, kendi toprağını savunan bir direniş örgütünden bahsediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Gazze meselesindeki duruşunun çok önemli olduğunu vurgulayan Ayhan, Türkiye’nin şu anda bu konuyla alakalı somut bir plan öneren tek ülke olduğunu ve bu çabaların bölgeyi barışa götüreceğini sözlerine ekledi.