GündemSiyasetYaşam

Dondurucu soğukta yazılan destan: Sarıkamış Harekatı

Osmanlı ve Rus orduları arasında geçen Kafkas Cephesi muharebesinin en önemli dönüm noktası olarak bilinen Sarıkamış Harekatı'nda çatışma, hastalık ve dondurucu soğuklar nedeniyle şehit düşen Türk askerleri, her yıl anılıyor.

1. Dünya Savaşı’nda Rus işgaline karşı başlatılan ve çok sayıda askerin Allahuekber ve Soğanlı dağları başta olmak üzere yöredeki çatışmalar ve dondurucu soğuklar nedeniyle şehit düştüğü Sarıkamış Harekatı’nın acı hatıraları unutulmuyor.

İşgal altındaki toprakları kurtarmak için Allahuekber ve Soğanlı dağları başta olmak üzere, Kars’ın Sarıkamış ilçesinde 1. Dünya Savaşı’nda şehit olan askerler için yurdun dört bir yanında etkinlikler düzenlenecek.

Rusların sıcak denizlere inme hayalini engellemek için başlatılan ve “son 140 yılın en acı olaylarından biri” olarak nitelendirilen harekat nedeniyle, her yıl ocak ayının ilk haftasında şehit askerleri anmak için programlar yapılıyor.

Kafkas Üniversitesi Dede Korkut Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Yaşar Kop, Sarıkamış Harekatı’ndan ders çıkartılması gerektiğini söyledi.

Sarıkamış Harekatı öncesinde Mehmetçiğin Azap ve Köprüköy muharebelerinde Rus ordusuna kayıplar verdirdiğini anlatan Kop, “Sarıkamış, Çanakkale’nin ön sözü, burası karın bile kapkara yağdığı bir yer, burası Kerbela’nın Kars’taki modeli olarak adlandıracağımız bir yer.” dedi.

“Günah keçisi olarak gösterilen Enver Paşa bu savaşı istemiyordu. Ama sanki birileri bu savaşa sürüklensin, bu savaş yapılsın diye peşi sıra birkaç tane olay meydana gelmiştir” diyen Kop, bunlardan ilkinin 7 ve 17 Kasım’da meydana gelen, 7 bin Rus askerinin öldüğü Azap ve Köprüköy muharebeleri olduğunu belirtti.

O dönemde 3. Orduya bağlı 9. 10. ve 11. Kolordunun bulunduğunu, 10. Kolordunun başındaki Hafız Hakkı Paşa’nın “Paşam biz bu savaşı kazanırız” diyerek Enver Paşa’yı bir nevi ikna ettiğini dile getiren Kop, Enver Paşa’nın bunu kabul ettiğini çünkü daha o dönemde havanın çok çetin ve soğuk olmadığını belirtti.

Karadeniz’de 3 geminin batırılmasıyla savaşın kaderinin de değiştiğini ifade eden Kop, “Savaşın gerçek kaderini değiştiren üç gemi 6-7 Kasım’da maalesef Karadeniz Ereğlisi’nde batmış. Ne vardı o gemilerde? Elbette ki top, uçak, mühimmat, bir tek seferlik kullanılacak o askeri malzemelerden ve bunların haricinde ortalama 60 bin askerin tüm giysilerini donatacak malzemeler vardı.” dedi.

Savaşın kaybedilmesindeki nedenleri sıralayan Kop, şunları kaydetti:

“Aslında baktığımızda bir savaş kaybettik, kaybetmemizin sebeplerinden biri, 3. Ordunun başında bulunan Hasan İzzet Paşa’nın bölgeyi bilmeden bölgeye komutan olarak atanması. Kendisi daha paşa rütbesinde olmamasına rağmen, onun yerinde gözü olan Hafız Hakkı Paşa’nın 10. Kolordudayken bir rapor hazırlayıp bunu Enver Paşa’ya sunması. Enver Paşa’nın bu görevi hemen yer değiştirip onu oraya atamış olması. Atadıktan sonra kendisinin Oltu’yu aldıktan sonra Selim-Sarıkamış arasını ve o şoseyi kesip bugün kullanılan kara yolunu kestikten sonra biz Sarıkamış’ı kuşatalım emrine maalesef yine uyulmaması. Orada günde en fazla 4 kilometre yürütülmesi gerekirken 19-20 hatta 40 kilometre yürütülmüş olması savaşın kaderini değiştirmiştir.”

Savaşın seyri için önemli olan bir olayın da “gecikme meselesi” olduğuna dikkati çeken Kop, “10. Kolordu başta olmak üzere askeri teçhizatın ve mürettebatın doğuya sevk edilmesi esnasında önce deniz yolunun tercih edilip sonrasında kara yolunun seçilmiş olması ortalama 3,5 hafta savaşın gecikmesine vesile olmuştu ki bu ise tüm olayları maalesef derinden etkileyecek bir durumdur.” diye konuştu.

TuraNews

Başa dön tuşu