Türkiye, enerji arz güvenliğini sağlamak ve elektrik üretim kapasitesini artırmak amacıyla önemli adımlar atmaya hazırlanıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Sinop ve Trakya’da planlanan yeni nükleer santral projeleri için Rusya ve Çin ile anlaşmalar yapıldığını duyurdu.
Sinop’ta yapılacak ikinci nükleer santral için Rusya’nın, Trakya’daki nükleer santral projesi için ise Çin’in avantajlı olduğunu belirten Bakan Bayraktar, bu projelerin Türkiye’nin enerji bağımsızlığına önemli katkılar sağlayacağını vurguladı. Sinop Nükleer Güç Santrali, toplam 4,8 GW kapasiteye sahip olacak ve Rosatom tarafından inşa edilecek. Trakya İğneada Nükleer Santrali ise Çinli SPIC tarafından hayata geçirilecek ve kapasitesi şimdilik belirsiz ancak 4 reaktörlü olması planlanıyor.
NÜKLEER ENERJİYE GEÇİŞ
Türkiye’nin nükleer enerji hedefleri arasında 2050 yılına kadar elektrik üretiminin en az %20’sinin nükleer enerjiden karşılanması yer alıyor. Akkuyu Nükleer Güç Santrali ile başlayan bu süreç, ülkenin enerji arz güvenliğini artırmayı ve sürdürülebilir bir enerji geleceği için temel taş olmayı hedefliyor. Türkiye’nin 20-30 yıl içinde küçük modüler reaktörler (SMR) dahil olmak üzere 5 GW civarında yeni nükleer kapasite kurmayı planladığı belirtiliyor.
SAĞLAM BİR ALTYAPI OLUŞTURMAYI AMAÇLIYOR
Nükleer santral projelerinde teknoloji transferi ve işbirliği ön planda olacak. Türkiye, Rusya ve Çin ile yapılan bu stratejik ortaklıkların, hem teknik altyapıyı güçlendirerek hem de uluslararası ilişkileri derinleştirerek enerji sektöründeki etkinliğini artırmasını bekliyor. Bayraktar, Türkiye’nin enerji arzını çeşitlendirmeyi ve sürdürülebilir kaynaklara yönelmeyi amaçlayan uzun vadeli planlarını da paylaştı. Bu planlar doğrultusunda, yenilenebilir enerji kaynaklarının yanı sıra nükleer enerjinin de ülkenin enerji portföyündeki yerini güçlendirmesi bekleniyor.
Türkiye’nin nükleer santral projeleri, hem ulusal enerji güvenliği hem de ekonomik kalkınma açısından stratejik öneme sahip. Rusya ve Çin ile yapılan anlaşmalar, ülkenin enerji bağımsızlığını güçlendirerek, gelecekteki enerji ihtiyaçlarına yönelik sağlam bir altyapı oluşturmayı amaçlıyor.