Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un 24 Temmuz’da imzaladığı kararnameyle enerji sektöründe 31 Aralık 2026’da sona erecek OHAL uygulaması, 1 Ağustos’ta yürürlüğe girdi.
Enerji sektöründe OHAL ilan edilmesi konusunda iklim değişikliği, nehir sularının azalması, enerji tüketiminin hızla artması ve kapasite eksikliği gerekçe gösterildi.
Halkı endişeye kapılmamaları konusunda uyaran iktidar, OHAL’in halkı etkilemeyeceğine, aksine çok sayıda orta ve küçük ölçekli hidroelektrik santrali (HES) inşa edilerek ülkenin elektrik ithalatından kurtarılmasının planlandığına dikkati çekiyor.
Tarım arazilerinin rant kapısı olduğu ifade ediliyor
Enerji sektörü, hem büyük hem de küçük üretim tesisleri olmak üzere yeni kapasitelerin devreye alınması konusunda ciddi bir sorunla karşı karşıya bulunuyor.
Hükümet kısa vadede uygun enerji maliyeti sayesinde sanayicileri yenilenebilir enerji yatırımlarına yöneltince, tarım arazilerinin de yeni rant kapısı olduğu ifade ediliyor.
OHAL kararnamesiyle Enerji Bakanlığı, OHAL’den kaynaklanan yenilenebilir enerji kaynaklarından istifade edilmesi için uygun arazi belirleme ve tahsis hakkını kullanacak.
Bakanlık, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına uygun arazilerin envanterini çıkaracak, amaç dışı kullanılan arazileri tespit ederek enerji sektöründeki tesislerin inşasına yönelik kullanıma açacak.
Enerji sektöründeki devlet kurum ve şirketlerine tek bir kaynaktan mal, iş ve hizmet satın almaları için izin verilecek.
OHAL döneminde tüm sorumluluk, Enerji Bakanı’nda olacak.
“İktidar, enerji sektöründeki durumun kritik olduğunu anladı”
İktidarın OHAL kararını değerlendiren enerji uzmanı Rasul Umbetaliyev, uygulamayı desteklediğini belirterek, “İktidar, enerji sektöründeki durumun kritik olduğunu anladı.” dedi.
Umbetaliyev, OHAL ile sektördeki 3-3,5 milyar kilovatsaatlik elektrik enerjisi açığının, kapatılmaması durumunda gelecek 3,5 yılda 5-6 milyar kilovatsaate yükselebileceğine dikkati çekti.
OHAL durumunda Enerji Bakanı’nın yetkililerinin artırılması hatta kabinede enerjiden sorumlu Bakanlar Kurulu Başkan Yardımcılığının ihdas edilmesi gerektiğini savunan Umbetaliyev, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Enerji sektöründe OHAL ilan edilerek küçük hidroelektrik santrallerinin inşası için arazi tahsisi ve kurumlar arası koordinasyonun hızlandırılması amaçlanıyor. Bu bağlamda barajlarda su tasarrufunu ve elektriği kısıtlamayı öneriyorum yoksa sonbahar-kış dönemini geçirmek çok zor olacak.”
OHAL ile amaç dışı kullanılan araziler geri alınacak, yatırımcıların önü açılacak
Yenilenebilir enerji kaynakları uzmanı Elvira Borombayeva da OHAL ile amaç dışı kullanılan arazilerin tespit edilerek enerji tesislerinin inşasına yönelik kullanıma açılmasını “ciddi bir adım” olarak nitelendirdi.
Borombayeva, tarım arazilerinin rant kapısı haline dönüştüğüne işaret ederek, şunları söyledi:
“OHAL ilan ederek iktidar siyasi iradeyi gösterdi çünkü yıllarca elinde onlarca arazileri olup amaç dışı kullananlar var. Diğer yandan, yatırım yapmak isteyen sanayiciler arazi sıkıntısı çekiyor. Örneğin, Arazi Kullanım Kanunu’na göre 5 yıl, Yenilenebilir Enerji Kaynakları Kanunu’na göre de 3 yıldan fazla sürede arazinin, amaç dışında kullanılması durumunda geri alınması öngörülüyor fakat pratikte böyle bir şey hiç yaşanmadı.” diye konuştu.
OHAL kararnamesiyle Enerji Bakanı’na geniş yetkiler verildiğine dikkati çeken Borombayeva, şunları kaydetti:
“Nihayet, Enerji Bakanlığınca yenilenebilir enerji kaynaklarına uygun arazilerin envanteri çıkarılacak. Bunun da yatırımcılara büyük bir kolaylık sağlayacağına inanıyorum. Yatırımcılar, böylece zaman kaybetmeden yatırımlarını organize ederek planlayabilir.”
Borombayeva, enerji sektöründe çözülmesi beklenen sorunların OHAL’in Enerji Bakanı’na sağladığı geniş yetkililerle yerli ve yabancı sermayenin yatırımlarının önündeki engelleri kaldıracağını ve bürokrasiyi azaltacağını düşündüğünü ifade etti.
Kırgızistan’da “Kamu İhale Kanunu” kapsamındaki idarelerin, doğrudan temin yöntemiyle yapacakları alımların önünün açıldığını anlatan Borombayeva, “Bilindiği üzere, ortalama olarak yüzde 60’ı aşkın enerji ekipman ve cihazlarının eskime oranı göz önünde bulundurulursa birçok elektrik enerji üretim tesisi daha hızlıca rehabilitasyon sürecinden geçebilir, yeni tesislerin devlet tarafından yaptırılması da hızlanır.” şeklinde konuştu.
Su zengini Kırgızistan, elektrik enerjisi ithal eder hale geldi
Elektrik ihtiyacını tümüyle karşılama potansiyeline sahip Kırgızistan, bağımsızlık tarihinde tek bir HES inşa edilmediği için enerji ithal etmek zorunda kalıyor.
Enerji Bakanlığı, ülkedeki elektrik enerjisi açığını kapatmak amacıyla komşu ülkelerden her yıl 3 milyar kilovatsaat enerjiyi kilovatsaat başına 3 som (0,92 kuruş) ödeyerek ithal ediyor.
İthal edilen elektrik, yer altı kaynaklarını işleten sanayi kuruluşlarına kilovatsaat başına 5,04 som (1,55 TL), devlet ve orta düzeydeki kuruluşlara 3,40 som (1,05 kuruş) ve meskenlere 1 somdan (0,31 kuruş) sunuluyor.
Elektriğin yaklaşık yüzde 90’ının hidroelektrik santralleriyle üretildiği ülkede son bir yılda güneş ve rüzgar enerjisi ile küçük hidroelektrik santrallerin kurulumunun ilk temelleri atıldı.