Dünya Göçebe Oyunları’nı izlemek için Ankara’dan Astana’ya karavanla yolculuk
Karavana çevirdikleri 1982 model otobüste yaşamaya başlayan İdil ve Burak Duran çifti, Kazakistan'da 8-13 Eylül'de düzenlenecek 5. Dünya Göçebe Oyunları'nı izlemek için 2 yaşındaki çocuklarıyla beraber Ankara'dan Astana'ya gidiyor.
Klinik psikolog İdil Duran ve marangoz Burak Duran, İstanbul’da sürdürdükleri düzenli hayatlarından vazgeçerek, 2 yaşındaki çocukları Güneş Kutluhan ile yaklaşık 9 aydır “Göçebe” ismini verdikleri karavanda yaşıyor.
1982 model otobüsü karavana çeviren Duran çifti, “Oralarnereler” isimli sosyal medya hesaplarından yaşamları ile yolculuklarına dair paylaşımlar da yapıyor.
Bu yıl Kazakistan’ın başkenti Astana’da yapılacak 5. Dünya Göçebe Oyunları’nı izlemeleri için davet edilen çift, organizasyona katılmak üzere karavanla yola çıktı.
Başkent Ankara’dan yolculuğa başlayan Duran çifti, yaklaşık 5 bin 400 kilometreyi katederek Astana’ya ulaşacak.
“Tüm Orta Asya’yı oğlumuzla beraber gezeceğiz”
Yolculuklarını AA muhabirine anlatan Burak Duran, bir otobüsü karavan yapıp eve dönüştürdüklerini ve bu serüvenin üç yıl sürdüğünü söyledi.
Duran, “Göçebe Oyunlarının Kazakistan’da olduğunu öğrendik ve bizim ‘Göçebe’ adındaki otobüs evimizle niye gitmeyelim dedik? Aslında yolumuz biraz uzun. Bunu duyan herkes ‘Siz deli misiniz?’ dedi. 5 bin 400 kilometreyi duyanlar şaşırıyor. Aracımızın ufak tefek eksikleri vardı, onları yaptırdık. Arabaya bakım yaparken Kazakistan’a gideceğimizi söylediğimizde ustalarımız da biraz şaşırdı.” dedi.
İdil Duran ise Türkiye’den Gürcistan’a, oradan Rusya’ya geçeceklerini ve Tataristan üzerinden Kazakistan’a varacaklarını belirterek, “Kısmetse tüm Orta Asya’yı oğlumuzla beraber gezeceğiz. Ben burada biraz duygulanıyorum. Benim kökenim Orta Asya Türk’ü.” ifadelerini kullandı.
İdil Duran, otobüsü karavana çevirdikleri süreci ve hayatlarında yaptıkları değişikliği şöyle anlattı:
“Üç yıl sürdü ama değdi. İstanbul’daki evi kapattık. Zaten geziyorduk, kampçıydık, yürüyüşçüydük. Artık daha rahat, evimizle beraber ülkemizi geziyoruz. Hem de 2 yaşındaki oğlumuzla geziyoruz. Böylece ona da ülkemizin güzelliklerini, kültürü yerinde tanıtıyoruz ve daha sosyal, daha keyifli, daha öğretici bir yaşam sunmaya çalışıyoruz. İnsanın eviyle seyahat etmesi gerçekten büyük konfor. 9 aydır dışarıdayız, artık bir apartman dairesine girince afakanlar basıyor. Çocuğumuzun da daha özgür büyümesi bize umut veriyor.”