Rusya-Ukrayna Savaşı, Kazakistan’ı petrol ihracatında yeni rotalara yönlendiriyor
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın yanı sıra Kazak petrolünü Rusya üzerinden küresel pazarlara sevk eden Hazar Boru Hattı Konsorsiyumu (CPC) faaliyetlerindeki aksamalar Kazakistan'ın alternatif yol arayışını hızlandırırken, uzmanlar Kazakistan'ın Azerbaycan üzerinden petrol sevkiyatına başlamasının bu kapsamda önemli bir adım olacağını öngörüyor.
Küresel piyasalarda önemli petrol üreticileri arasında yer alan Kazakistan’ın petrol ihracatının yaklaşık yüzde 80’i CPC boru hattı aracılığıyla yapılıyor.
Kazakistan’ın petrol sahalarından çıkarılan yaklaşık 53 milyon ton petrolün, 2021’de Rusya’nın Karadeniz kıyısındaki Novorossiysk Limanı’na taşıyan CPC hattı, yaklaşık 20 yıldır Kazak petrolünün küresel pazara erişimini sağlıyor.
Ancak Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle Rusya’nın petrol ihracatına yönelik yaptırımların yanı sıra CPC hattında faaliyetlerin geçen yıl çeşitli nedenlerle 4 kez sekteye uğraması, Kazakistan’ı ihracat güzergahında yeni rotalara ve anlaşmalara yönlendirdi.
Kazakistan Başbakanı Alihan İsmailov, 10 Kasım 2022’de petrol ihracatını çeşitlendirmek için özel yol haritası hazırladıklarını belirterek, bu doğrultuda 1 Ocak itibarıyla Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) boru hattı üzerinden 1,5 milyon ton petrol sevkiyatının başlayacağını duyurdu.
Söz konusu sevkiyatın 6 ila 6,5 milyon tona çıkarılması için çalıştıklarını kaydeden İsmailov, Bakü-Supsa ve Bakü-Batum boru hatları üzerinden de Kazak petrolünün sevkiyatının gerçekleştirilebileceğini ifade etti.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev de BTC hattının yer aldığı Trans Hazar Uluslararası Ulaşım Güzergahı’nda (orta koridor) petrol taşıma hacmini yılda 20 milyon tona çıkarmayı planladıklarını bildirmişti.
“CPC’yi durdurma tehdidi yeni sözleşmelere zemin hazırladı”
George Mason Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Enerji Uzmanı Dr. Umud Shokri, Kazakistan’ın petrol ihracatının, küresel arzın yüzde birinden fazlasını, diğer bir ifadeyle günlük yaklaşık 1,4 milyon varilini oluşturduğunu söyledi.
Shokri, temmuzda bir Rus mahkemesinin CPC hattını durdurma tehdidinde bulunmasının Kazak hükümetini ve yatırımcıları yeni sözleşmeler hazırlamaya sevk ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Kazakistan, Azerbaycan ile işbirliğine giderek Rusya’yı baypas etme imkanına sahip. Geçen ay Azerbaycan Petrol ve Gaz Şirketi, Bakü-Supsa boru hattındaki petrol akışını daha büyük BTC boru hattına yönlendireceğini açıkladı. Yeni BTC rotası Kazakistan’ın petrolünü sınırlı yedek kapasiteye sahip Aktau Limanı’ndan Hazar Denizi üzerinden Bakü’ye taşımak için küçük tanker filosuna güvenmek zorunda olduğu anlamına geliyor.” dedi.
BTC hattının Kazak petrolünün çoğunu tüketici pazarlara ulaştırabileceğini dile getiren Shokri, Kazak petrolünün taşınmasının Azerbaycan’ın bölgesel enerji güvenliğinde önemli bir rol oynaması için iyi bir fırsat olduğunu vurguladı.
Shokri, Kazakistan petrolünün kalitesinin ise hızlı bir anlaşmaya varılmasını engellediğini söyledi.
Kazakistan’ın petrol üretimi hedeflerine de dikkati çeken Shokri, “Kazakistan, büyük bir kısmı Tengizchevroil ve Kaşagan sahalarındaki üretim kapasitesi olmak üzere, 2025’e kadar yıllık petrol üretimini 100 milyon tona çıkarmayı planlıyor. Petrol üreten ülkelerin enerji politikasında ihracat yollarının çeşitlendirilmesinin önemli rol oynadığı dikkate alındığında, Kazakistan BTC boru hattından daha fazla yararlanmaya çalışacaktır.” diye konuştu.
Shokri, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlamasından bu yana, Kafkasya ülkeleri ve Kazakistan’ın BTC boru hattının da yer aldığı orta koridora kilit bir proje olarak baktıklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Orta koridor henüz tam potansiyeline ulaşmamışken, mevcut savaş bölge ülkelerini bu geçiş yolunu geliştirmeleri için yeni bir teşvik yarattı. Başta Kazakistan olmak üzere Orta Asya ülkeleri, Rusya’nın gölgesinden çıkmak için son 20 yılda transit ve ticaret yollarını çeşitlendirmek amacıyla önemli çaba sarf ettiler. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, bu ülkeler üzerindeki etkilerine rağmen bu güzergahları çeşitlendirmenin yanı sıra enerjileri için bir pazar oluşturma fırsatlarını da beraberinde getirdi. Batılı ülkelerin de son aylarda Orta Asya ve orta koridora daha fazla ilgi göstermesi, bu koridorun genişletilmesine yönelik yatırım olasılıklarını güçlendiriyor.”
“Bu proje uluslararası siyasette büyük rol oynayacak”
Astana merkezli bağımsız danışmanlık şirketi Centre for Strategic Initiatives Yönetici Ortağı Zhanibek Baidulla da petrol ihracatının Kazakistan’ın ana gelir kaynaklarından olduğunu söyledi.
Kazak petrolünü küresel piyasalara bağlayan ihracat güzergahlarının çeşitlendirilmesinin ülkenin ekonomik istikrarı açısından en önemli konu olduğunu belirten Baidulla, “Kazakistan her zaman Avrupa’ya petrol tedarik etmenin alternatif yollarını aramıştır ve Rusya-Ukrayna Savaşı karar alma sürecini hızlandırmıştır.” ifadesini kullandı.
Baidulla, BTC boru hattı üzerinden Kazak petrolünün sevkiyatını öngören anlaşmaya ilişkin, “Bu, yalnızca Türkiye’nin Avrupa’nın enerji güvenliğini sağlamada değil, aynı zamanda Kazakistan’ın ekonomik istikrarını sağlamada artan rolünü de gösteriyor. Petrol arzının çeşitlendirilmesi yolunda ilk adımın atıldığına ve bu projenin uluslararası siyasette büyük rol oynayacağına inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Kararın ülkeye ekonomik etkisine ilişkin Baidulla, “Böyle bir çözümün Kazakistan için avantajı açıktır. Kazakistan, uluslararası pazarlara petrol tedarik yollarını çeşitlendirebilecek, böylece ulusal ekonomiyi ve egemenliği güçlendirebilecektir. Ancak bu tür projeler Astana ile Moskova arasındaki ilişkileri önemli ölçüde bozabilir. Ne de olsa Rusya Kazakistan’ı kendi etki alanı olarak görüyor ve bu tür projelere karşı tutumu belli.” diye konuştu.
Baidulla, bu gelişmelere rağmen CPC hattının uzun bir süre daha Kazak petrolünün ana ihracat rotası olmaya devam edeceğini dile getirdi.