
Kazakistan’da sofraların vazgeçilmezi olan kımız, düğün, cenaze gibi çeşitli aile etkinliklerinde mutlaka ikram edilen içecek olarak biliniyor.
Sağlığa iyi geldiği gerekçesiyle şehirde yaşayanlar tarafından da yoğun tüketilen kımız, aynı zamanda kırsal bölgelerde at yetiştiriciliğiyle uğraşan binlerce aileye kazanç sağlıyor.
Ülkede her yıl binlerce ton kımız üretiliyor ve marketlerde satılıyor.
Özellikle Kovid-19 salgını dönemi ve sonrası halkın yerel gıdaya yönelmesiyle daha yoğun talep görmeye başlayan kımızın son birkaç yıldaki yıllık üretimi ise yüzde 70 arttı.
Öte yandan, ülkede kımız tüketimini artırmaya yönelik faaliyetler yaygınlaşıyor.
Başkent Astana’da ise her yıl kımız festivalleri düzenlenirken, söz konusu etkinliklerde kımızın sadece bir içecekten ibaret olmadığına, aynı zamanda Kazakların kültürel hazinesinin bir parçası olduğuna vurgu yapılıyor.
“Kımızın 30’dan fazla türü var”
Ailecek köyde at yetiştiriciliği yapan Külzipa Musakızı, kımızın nasıl bir içecek olduğunu ve nasıl hazırlandığını anlattı.
Musakızı, kımızın kısrak sütünden elde edildiğine ve bu coğrafyada yüzyıllardır hazırlandığına işaret ederek, “Kısrak sütü aslında inek sütüne göre daha tatlıdır ancak ekşi bir kımıza dönüşmesi için ‘kübi’ diye adlandırdığımız (yörelere göre değişiyor) ahşap yayıklarda özel hazırlanan mayasını ekleyerek bekletiyoruz ve saatlerce ağaç sapla harmanlıyoruz.” dedi.
Kısrağın yeni sağılan sütüne “saumal” dediklerini, bunun bu şekilde de tüketildiğini belirten Musakızı, ancak saumal sağıldıktan hemen sonra tüketilmesi gerektiği için herkese elverişli olmadığından uzun süre saklanabilen kımızın daha yaygın olduğunu söyledi.
Musakızı, kımızın ayrıca insan sağlığına çok faydalı olduğunu belirterek, “Kımız, içinde çeşitli mineraller barındırıyor. Kan dolaşımına, kalp damarlarına, akciğere iyi geliyor. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor çünkü at çok temiz ve seçici bir hayvandır. Herhangi bir yerde beslenmez. Yaylada ise otların en iyisini tüketir, suyun en temizini içer.” ifadelerini kullandı.
Bozok Açık Hava Müzesi uzmanı ve tarihçi Canbolat Kazanbayev, kımızın 30’dan fazla türü olduğunu, zamanında konar-göçer tarzını benimseyen Kazakların yazın yaylaya, kışın ise kışlağa göç ettikleri dönemlerde büyük kımız şölenleri düzenlediklerini anlattı.
Kazanbayev, Kazakistan’ın kımızın “vatanı” olmasının bilimsel açıdan kanıtlandığını dile getirerek, “Taş devrinde atlar ilk kez şimdiki Kazakistan topraklarında evcilleştirildi. Ülkenin kuzeyindeki Botay yerleşkesi bunun bilimsel ve net kanıtıdır. Söz konusu bölgede yapılan kazı çalışmaları sırasında 960 binden fazla at kemiğine ve çanaklardan at sütüne rastlandı.” diye konuştu.