26 Şubat’ta Cumhurbaşkanlığı Merkezi’nde gerçekleşen etkinliğe, Kazakistan Dışişleri Bakan Birinci Yardımcısı Akan Rakhmetullin, BM’nin Kazakistan’daki geçici daimi koordinatörü Stephen O’Malley, Türkiye’nin Astana Büyükelçisi Mustafa Kapucu, Brezilya’nın Kazakistan Büyükelçisi Marcel Fortuna Biato, “Kamuoyu” Araştırma Enstitüsü Direktörü Botagoz Rakisheva ve Kazakistan Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Uluslararası Güvenlik Bölümü Başkanı Dauren Aben gibi isimler katıldı. Ayrıca, diplomatik misyon temsilcileri, uluslararası kuruluş yetkilileri ve medya mensupları da etkinlikte yer aldı.
Panelde, BM’nin 80 yıllık misyonu çerçevesinde küresel iş birliğinin geleceği, Kazakistan’ın çok taraflı diplomasiye katkıları ve ülkenin barışçıl girişimleri ele alındı. Özellikle nükleer silahsızlanma, bölgesel güvenliğin güçlendirilmesi ve kapsayıcı küresel düzenin desteklenmesi gibi konular ön plana çıktı.
Kazakistan Dışişleri Bakan Birinci Yardımcısı Akan Rakhmetullin, BM’nin küresel sorunlara çözüm bulmadaki stratejik rolüne dikkat çekerek, ülkesinin uluslararası iş birliğini güçlendirme konusundaki kararlılığını vurguladı.
“Cumhurbaşkanımız Kasım Cömert Tokayev’in de belirttiği gibi, ‘BM’nin alternatifi yoktur.’ Bu yıl yalnızca bir yıl dönümü değil, aynı zamanda çok taraflı iş birliğinin geleceğini değerlendirmek için önemli bir dönüm noktasıdır. Küresel sorunlara ancak ortak çabalarla ve güçlü uluslararası iş birliğiyle çözüm bulabiliriz,” dedi Rakhmetullin.
BM’nin Kazakistan’daki geçici daimi koordinatörü Stephen O’Malley ise Kazakistan’ın küresel barış ve istikrara katkı sağlama konusundaki aktif rolüne dikkat çekti.
“Küresel zorlukların giderek arttığı günümüzde, uluslararası iş birliği istikrar ve sürdürülebilir kalkınma için temel araç olmaya devam etmektedir. Kazakistan, barış ve güvenliğin desteklenmesinde önemli bir liderlik sergiliyor. Bugünkü panel, geleceğe yönelik ortak bir vizyon geliştirilmesine katkı sunmakta,” ifadelerini kullandı.
Panelde, küresel güvenlik ve sürdürülebilir kalkınma alanlarında BM’nin rolü, hızla değişen uluslararası sistem ve teknolojik dönüşümün etkileri de ele alındı. BM’nin yeni küresel tehditlere karşı nasıl adapte olması gerektiği ve örgütün dünya barışındaki rolünün daha da güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı
