Özbekistan’da halk, ramazanda “ağız açar” sofraları için özel hazırlıklar yapıyor. Özbek aileler, ramazan boyunca toplu iftar sofralarında bir araya gelerek oruçlarını açıyor.
Genç aileler, ramazanda baba ocağını ziyaret ederek, anne-baba ve yakınlarıyla iftar yapma geleneğini sürdürüyor. Gençler, iftar sofrası için hazırladıkları yemekleri de yanlarında getirerek, ailenin diğer fertleriyle aynı sofrada paylaşıyor.
Ailenin küçükleri, eve gelenleri ellerinde “abdeste” olarak adlandırılan bakır ibrikle karşılarken, gelenlerin ellerini yıkamaları için su döküyor. Elini yıkayan kişiler de ibrik tutanlara “Su gibi serap (bol) ol.” temennisinde bulunuyor.
Ramazan günleri kurulan iftar sofraları, tüm aile fertlerini bir araya getiriyor. İftar saati yaklaşınca aile reisinin öncülüğünde toplu iftar duasına el açılıyor.
Sofrada, ailenin kız veya gelini ayağa kalkarak bir eli göğsünde, aile büyüklerine “piyale” denilen geleneksel Özbek çay fincanıyla içeceklerini ikram ediyor. Aile büyükleri de buna cevaben “Çok yaşa.” diyerek teşekkür ediyor.
Sofraya getirilen yemekler, önce ailenin büyüklerinin önüne konuluyor. Aile fertleri de önce aile büyüğünün sofradaki yemeğe başlamasını bekliyor.
İftar sofrasının ardından aile reisi tarafından şükür duası yapılıyor. Ardından ailenin diğer fertleri sofradan kalkarak babaevinden ayrılıyor.
Sofradan kalkanların ellerine, yine ailenin küçükleri tarafından ibrikle su dökülüyor.
Toplu iftar geleneği
Özbek aileler ayrıca ramazanın gelmesiyle akraba ve yakınlarını, komşu ve aynı mahallede yaşayanları evlerine davet ediyor.
Her Özbek aile ramazan boyunca en az bir defa “ağız açar” denilen toplu iftar sofrası kurarak, akraba ve yakınlarını, komşu ve mahalle sakinlerini davet ediyor.
Özbekler, genelde iftar sofrası davetlilerine tereyağı ve süt katılarak pişirilen patır ekmek, sebze ve yeşillikle hazırlanan ve “kök samsa” diye adlandırılan börek, haşlama benzeri çorba ve Özbek pilavı ile ramazan tatlısı nişalda ikram ediyor.
Toplu iftar davetleri, mahalle muhtarı veya büyüğü tarafından sofrada dua okunması, yemeklerin yenmesi, Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından topluca teravih namazı kılınmasıyla sona eriyor ve davetliler evlerine dönüyor.
“Ramazan, aileleri ve insanları birbirlerine daha da yakınlaştırıyor”
Rustambek Hamrabekov, ramazanın kutsal bir ay olmasının yanı sıra halkı, aileleri ve akrabaları birleştirdiğini söyledi.
Bu ayda çocukların babaevlerini ziyaret etme ve topluca iftar yapma geleneğini hatırlatan Hamrabekov, 4 oğlundan 3’ünün kendilerinden ayrı yaşadığını, ramazanda oğullarının eş ve çocuklarıyla da birlikte sık sık baba ocağında kurulan iftar sofrasında bir araya geldiklerini belirtti.
Hamrabekov, “Ramazan, aileleri ve insanları birbirlerine daha da yakınlaştırıyor.” dedi.
Rustambek’in eşi Dilber Hamrabekova da ailelerinde iftarla ilgili hiç değişmeyen geleneklerin olduğunu, geçmişte kayınvalidesinden öğrendiği ramazan gelenek ve adetlerini gelinlerine aktardığını dile getirdi.
Hamrabekova, “Ramazanda ailece oruç tutuyoruz ve iftar için hep birlikte sofra hazırlıyoruz. Bu da birbirimize olan yakınlığı ve yardımseverliği daha da pekiştiriyor. Ramazan, ailelerde birlik ve beraberliği daha da güçlü kılıyor.” diye konuştu.