Bundan 10 bin yıl önce Anadolu’da üretilen buğday, öğütülüp ekmek haline geldi, Türk insanının temel ve vazgeçilmez besin maddesi oldu.
Ekmeğe yüklenen değer o kadar büyüdü ki, “Ekmek parası, ekmek aslanın ağzında, ekmeğini taştan çıkarmak gibi sözlerle Türk toplumlarının kutsal değeri kabul edildi.
Türkmenistan’da kendine özgü tandırlarda geleneksel yöntemlerle pişirilen ve bereketin sembolü kabul edilen Türkmen çöreği, damaklarda ayrı bir lezzet bırakıyor, sizi bugünlerden alıp, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine götürüyor.
Her gün bir aile tarafından ekmeğin pişirileceği tandırın közü hazırlanıyor. Ardından mayalanmış hamur üzerine su serpilerek tandırın içine yapıştırılıyor.
Gelenek gereği önce mahallenin çocukları için pişirilen ekmek, ardından tüm komşular için hazırlanıyor.
Vitamin ve mineral değerler açsından son derece zengin olan çörekler, Türkmenler tarafından kutsal kabul ediliyor ve ülkeye gelen yabancı misafirlere ilk önce Türkmen çöreği ikram ediliyor.
Sofralarımızın baş tacı, toplumumuzun kutsal değeri ekmek, insanoğlunun tarih boyunca en çok ürettiği ve tükettiği gıda kabul ediliyor.
Nimet olarak adlandırılan ve bereketin sembolü kabul edilen ekmek, Türkmenistan’da geçmişte olduğu haliyle geleneksel yöntemlerle tandırda pişiriliyor.
